Barış Hakkı İnsan Hakkıdır!
Barış Hakkı İnsan Hakkıdır!
Başkan Kılıç, İnsan Hakları Derneği’nin ülke genelinde hazırlamış olduğu ortak basın açıklamasını Kars kamuoyu ile paylaştı.
İHD Kars İl Başkanı Güldane Kılıç açıklamasında “İnsan Hakları Derneği (İHD) hükümet dışı bağımsız ve gönüllü bir kuruluştur. 1986 yılında 98 insan hakları savunucusu tarafından kurulan derneğin günümüzde 27 şubesi, 7 temsilciliği ve 6617 üyesi bulunmaktadır. Türkiye’deki en eski ve en büyük insan hakları örgütü olan İHD’nin “tek ve belirli amacı, ‘insan hak ve özgürlükleri’ konusunda çalışmalar yapmaktır.”
Almanya’nın Polonya’yı işgal ettiği ve 2. Dünya Savaşı’nın başladığı tarih olan 1 Eylül, savaşa karşı olan milyonlarca insan tarafından Dünya Barış Günü olarak kutlanmaktadır. Birleşmiş Milletler, 19 Aralık 2016 tarihinde, Barış Hakkı Bildirisini kabul ve ilan ederek barış hakkının bir insan hakkı olduğunu tüm üye ülkelere hatırlatmıştır. Yine Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi de 22 Haziran 2017 tarihinde verdiği karar ile “barış hakkının tüm üye ülkeler tarafından desteklenmesi” gerektiğinin altını çizmiştir.
Barış gününü kutladığımız bugün Dünyanın birçok yerinde bölgesel ve yerel savaşlar ile çatışmalar devam etmektedir. İsrail-Filistin savaşı, Rusya’nın Ukrayna işgali ile devam eden savaş, Sudan, Myanmar, Burkina Faso, Mali, Libya’da süren savaşlar/çatışmalı ortam ve Suriye iç savaşı ile Rojava’daki çatışmalı ortam binlerce sivil ölüme neden olmuştur. Birleşmiş Milletler raporlarında ağır silah kullanımının giderek arttığı, ayrım gözetmeyen orantısız saldırılar sonucunda sivil ölümlerinin beşte birinin “kadın ölümleri” olduğu belirtilmektedir.
İsrail-Filistin savaşından kaynaklı ölüm ve yıkımların boyutu UNDP raporlarında, Gazze’nin yeniden inşasının ancak 2040 yılına kadar tamamlanabileceği belirtilerek ortaya konmaktadır.
Savaşın yıkıcılığı ancak onarıcı adaletin ve barışın sağlanmasıyla giderilebilir.
Savaş ve yıkımların neden olduğu zorunlu göçler, yaşadığımız çoklu krizler çağında temel haklara erişim sorunlarına ve ağır yaşam hakkı ihlallerine neden olmuştur.”
Tacettin Durmuş